25 yaşındaki Sibel, babası ve kız kardeşi ile birlikte Karadeniz’de gözlerden uzak bir köyde yaşamaktadır. Dilsiz bir kız olan Sibel’in kendi halinde bir yaşantısı vardır. O, ancak atalarından kalma bir gelenek olan ıslık çalma sayesinde çevresindekilerle iletişim kurabilmektedir. Köy halkı tarafından dışlanan genç kız, onlar taradından uğursuz olarak kabul edilmektedir. Sibel'in hayatı, bir gün ormanda gezintiye çıktığı sırada bir yabancı ile karşılaşması ile bambaşka bir hal alır.